Sosyoloji Kulübü

“The Hunt” Film Gösterimi

5 Kasım 2013, 18.00
Santral Kampüsü E1-308

40 yaşındaki Lucas, geçirdiği zor boşanma döneminin ardından hayatını yeniden düzene koyabilmenin peşindedir. Kreşte bir iş bulur, yeni bir kız arkadaşı vardır ve ergenlik çağındaki oğluyla arasındaki sorunlu ilişkiyi onarmaya çalışmaktadır. Artık her şey yoluna girmek üzereyken işler ters gitmeye başlar. Sadece öylesine söylenmiş küçük bir yalan, içinde yaşadığı kasabaya bir virüs gibi yayılır ve Lucas kendini hayatı ve saygınlığı için savaşırken bulur.

'Festen' filmiyle büyük bir sükse yaratan genç yönetmen Thomas Vinterberg'in son filmi olan 'Onur Savaşı' Cannes Film Festivali'nde büyük ses getirmişti. Film Altın Palmiye'ye aday gösterilip farklı kategorilerde üç ödüle layık görülürken, son dönemin parlayan yıldızı Mads Mikkelsen 'En İyi Erkek Oyuncu' ödülünü kucaklamıştı.

“Yuva” Belgesel Gösterimi ve Yönetmen Söyleşisi

12 Mayıs 2014, 18.00
Santral Kampüsü E2-109

"Her gün dünyada yüzlerce çocuk ve kadın aile içerisinde cinsel tacize ve tecavüze uğruyor.

Görmezden geldiğimiz yaralar ve duymak istemediğimiz sözlerle karşılaşıyoruz filmimizde. Beş kişinin bizlere anlattığı öykülerini dinlerken sorgulayamadığımız değerlerimiz ve tabularımızla yüzleşiyoruz." "Ben köyüme gittiğimde bile tecavüze uğruyorsam, çevreden daha niye korkayım ki? Aile daha mı güvenli?" Gösterimin ardından belgeselin yönetmeni ve metin yazarı Ebubekir Çetinkaya ile aile içi şiddet, taciz, tecavüz, cinsiyet rolleri ve kişilerin bununla nasıl başa çıktığı üzerine bir söyleşi yapıldı.

‘Erkek’ler ve ‘Erkeklik’ler söyleşisi

28 Nisan 2014, 18.00
Santral Kampüsü ÇSM-203

Ataerkiye Karşı Erkekler ve Erkek Muhabbeti insiyatiflerinin katılımıyla, ‘erkek’ nedir, ‘erkeklik’ nedir, cinsiyet rolleri kadın-erkek ilişkilerini nasıl düzenler, feminist hareketi destekleyen ve kadınlarla beraber yürümeye çalışan bir ‘erkek’lik mümkün müdür ve bu nasıl yapılabilir konuları üzerinden bir söyleşi gerçekleştirildi.

… Sol Hareketler

12 Kasım 2013, 18.00
Santral Kampüsü E4-205

Gezi Parkı süreci üzerine yapılan söyleşilerin ilkinde sol hareketlerin Gezi’ye olan etkileri, Gezi’nin bu grupları nasıl etkilediği, diğer gruplarla olan ilişkileri ve mücadele pratiklerinin Gezi’ye nasıl yansıdığı üzerine Doç. Dr. Sibel Özbudun ve Okan Üniversitesi’nden Yard. Doç. Dr. Sungur Savran’ın katılımıyla bir panel gerçekleştirildi.

… LGBTİ

25 Kasım 2013, 18.00
Santral Kampüsü E4-205

LGBTİ hareketinin Gezi’ye katılımı, diğer gruplarla olan ilişkileri, LGBTİ hareketinin tanınması ve görünürlüğü açısından Gezi’nin ve sonrasının önemi üzerine LGBTİ aktivisti, Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıkları Önleme Derneği kurucu üyesi Şevval Kılıç ve SPoD Sosyal Politikalar Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği aktivisti Mehmet Tarhan’ın katılımıyla bir panel gerçekleştirildi.

… İslami Hareketler

10 Aralık 2013, 18.00
Santral Kampüsü E1-308

İslami hareketlerin Gezi içinde nasıl yer aldıkları, sürece nasıl etki ettikleri ve nasıl etkilendikleri, diğer gruplarla olan ilişkileri üzerine sivil toplum temsilcisi ve yazar Yıldız Ramazanoğlu ve gazeteci, yazar ve mimar Cihan Aktaş’ın katılımıyla bir panel gerçekleştirildi.

… Kürt Hareketi

8 Ocak 2014, 18.30
Santral Kampüsü E4-305

Sol hareketle paralel yürüdüğü düşünülen ve son yıllarda öne çıkan Kürt hareketinin Gezi’yle ve Gezi’deki gruplarla olan ilişkisi, Gezi sonrasının Kürt hareketine neler kazandırdığı, mücadele pratiklerinin Gezi’ye nasıl yansıdığı üzerine Boğaziçi Üniversitesi’nden Yard. Doç. Dr. Nazan Üstündağ ve Koç Üniversitesi’nden Harun Ercan’ın katılımıyla bir panel gerçekleştirildi.

Mardin Artuklu Üniversitesi ile Sosyoloji Günleri

22-25 Nisan 2014
Mardin Artuklu Üniversitesi Kampüsü

Mardin Artuklu Üniversitesi’yle ortak gerçekleştirilen Sosyoloji Günleri’nde öğrenciler ve hocalar ‘Kent ve Siyaset’ teması altında üç gün boyunca iki paralel oturumla hazırladıkları sunumları gerçekleştirdiler.

İzlenimler

2014 Nisan ayında İstanbul Bilgi Üniversitesi Sosyoloji bölümü öğrencileri olarak Mardin Artuklu Üniversitesi’ne yaptığımız gezi, diğer gezilerimizde de olduğu gibi farklı üniversitelerde sosyoloji okuyan öğrencilerin bir araya gelmesine vesile olan, bize çok şey kattığına inandığım gezilerimizden biriydi.

Öncelikle bu gezinin en önemli yanı, sene içerisinde öğrendiğimiz birçok bilginin, sunumlar yolu ile diğer arkadaşlar ile paylaşılmış olmasıdır. Benzer konular hakkında farklı bakış açılarını görebilmek ve kendi bilgilerimizi insanlara aktarmış olmak bize çok şey kattı. Gezinin Mardin’de gerçekleşmesi, Doğu bölgesine belki de hiç gitmemiş olan bazılarımız için ayrı bir önem taşıyordu. Farklılıklarımızı, benzerliklerimizi görmek bu açıdan çok önemliydi. Sene içerisinde derslerde en çok sorduğumuz “Nasıl beraber yaşarız?” sorusunu bizi farklı ve benzer kılan değerleri sadece okuyarak değil, gözlemleyerek de cevaplayabilecek olmamız bu geziler ile daha mümkün hale geliyor.

Derslerde gördüğümüz konuların karşılıklı olarak sunumlar yolu ile tekrar aktarılmasının yanı sıra; bu gezinin bize katmış olduğu en önemli artılardan biri öğrenciler ile birlikte geçirdiğimiz zamanlardı. Bizleri içten bir şekilde evlerinde karşılayan arkadaşlarımız ile yaptığımız sohbetler, Mardin gezisini benim için değerli kılan unsurlardan biridir; örneğin öğrendiğim az sayıda Kürtçe kelime ve şuan dinlemekten keyif aldığım Kürt müziği bu gezi sayesinde hayatıma girdi. Sunum sonunda Mardin Artuklu Üniversitesi öğrencilerinin hep bir ağızdan yaptıkları müzik dinletisi, benim gibi diğer arkadaşlarımı da çok etkiledi. Evinde kaldığım arkadaşlar ile birlikte vakit geçirdiğimde şunu fark ettim ki; her ne kadar yaşamlarımızı farklı yerlerde ve farklı koşullarda sürdürüyor olsak da birbirimiz ile paylaşmamız ve birbirimizden öğrenmemiz gereken çok şey var. Mardin’de yaşayan arkadaşlarımın hayatlarını ve yaşadıklarını dinlemiş olmak, öğrendiğimiz şeylerin ve bize aktarılan bilgilerin doğruluğunu sorgulamama bir kez daha sebep oldu. Bunların yanı sıra yaptığımız geziler sayesinde Mardin tarihi ve Süryaniler hakkında birçok şey öğrendim. Gezip gördüğümüz birçok kilise ve tarihi alan, görülmeye değer yerlerdendi; bu gezilerin benim için en güzel yanlarından biri de gezdiğimiz yerlerde Mardinli küçük yol arkadaşlarımın bana rehberlik etmesiydi.

İki yıldır yaptığımız bu geziler sayesinde edindiğim deneyimler okul hayatımın belki de en unutulmaz zamanları olacak. Sosyoloji öğrencisi olarak bulunduğum Mardin gezisi bizler için çok iyi bir tecrübe oldu.

Fulya İzel Öğmel

Mardin’e gitmek benim için çok heyecan verici bir olaydı. Daha önce yüzümü hiç dönmediğim, neredeyse hiç haberdar olmadığım bir yere gitmiş olacaktım. Fikir ilk ortaya çıktığında “Acaba olur mu?”, “Oraya gidince neler olacak?” soruları kafamda dönüp duruyordu, şüpheden değil ancak meraktan. Nitekim gitmeden önce uzunca bir süre hem Mardin Artuklu Üniversitesi’ndeki hem buradaki arkadaşlarımızla çok uğraştık. Gruplara ayrılıp detaylı programı hazırladık. Gezeceğimiz yerleri konuştuk ve kalacağımız yerleri ayarladık.

Birinci ve ikinci sınıflar ağırlıkta olmak üzere, öğrenciler, sosyoloji ve tarih bölümü asistanları ve sosyoloji bölümünden birkaç hocayla beraber Diyarbakır’a vardık. Otobüsle Mardin’e gidip iki okulun ve Sosyoloji Kulübümüzün ortaklaşa hazırladığı Mardin Artuklu Üniversitesi 1. Sosyoloji Günlerini açtık, gerisi hızla geldi. Hocaların sunumlarını, öğrenci sunumlarını arka arkaya değerlendirdik; başka konulara da ayrı ayrı kafa yorduk. Gezerken ya da arkadaşlarla beraber otururken, biraz birbirimizle iletişim kurmaya çalıştık. Vakit kısıtlıydı yahut biz tam yapamamıştık, birbirimize yakın ama uzak kaldık gibi geldi bana. Bunun yanında evlerini açan Mardinli öğrencilerde kalmak aradaki boşluğu doldurmak adına iyi oldu aslında. Ama daha iyi tanışabilmenin ve kaynaşmanın yeni yolları da düşünülmeli.

Orada kaldığımız günler, içinde yaşadığım (son zamanlarda epeyce sarsılan) cam balonun kırılmasına yardım etti. Bir de organizasyonla uğraşınca daha bir önemli oldu benim için. Ne yaptıysak iyi ki yaptık. Sunumlardan daha önemlisi, birbirimizden haberdar olduk. Haberdar olmak insanı mutlu kılıyor.

Selen Gülgün

Eskişehir Anadolu Üniversitesi ile Sosyoloji Günleri

4-5 Mayıs
Yunus Emre Kampüsü

Ortak gerçekleştirilen Sosyoloji Günleri’nde bölüm öğrencileri iki paralel oturumla hazırladıkları sunumları gerçekleştirdiler.