Hukuk Kliniği

Hukuk kliniği uygulaması, bir hukuk öğretimi ve eğitimi yöntemi olduğu kadar hukuk fakültelerinin doğrudan doğruya topluma yönelik hizmette bulunma politikasının da bir sonucudur. Bu eğitim ve toplumsal sorumluluk politikası, dünyada 1960’lı yıllarda ABD’deki hukuk eğitiminde uygulanmaya başlandı. O tarihlerde, özellikle ırk ayrımcılığının alt edilemediği bir toplum hayatı içinde, hukukun sağladığı güçten yoksun siyah Amerikalıların haklarının korunması hedefi ön plandaydı. Genel olarak hukuk kliniği uygulamasının geri planında, hukuk hizmetinden yeterince yararlanamayan toplum kesimlerinin kendi hayatlarıyla ilgili sorunların çözümünde veya işlerinin takibinde, hukuktan yararlanmalarına olanak sağlamak, fırsat sunmak ve destek vermek düşüncesi bulunur.

Hukuk kliniği eğitimi, öğrencilerin hukuk bilgisini, gerçek hayat ilişkilerinde doğacak uyuşmazlıklarda sunacakları bir bilgi hizmeti sayesinde, hukuktan yararlanmayı yaygınlaştırmayı hedefler. Bu, bir vekâlet ilişkisi değildir fakat ilgili öğretim üyelerinin gözetiminde, gerek duyulan hukuk bilgisini sunma ve bunu doğru kanallardan kullanmaya yönelik ve karşılıksız bir bilgilenme desteğidir. Dünyadaki daha olgunlaşmış örneklerde, öğrenciler vekâlet ilişkisi içinde, dava takibi de yapabilmektedir.

BİLGİ Hukuk Fakültesi’nde klinik derslerinin ilk örnekleri Uygulamalı Hukuk Kliniği ve Gündelik Hayatta Hukuk Kliniği dersleri olmuştur. Uygulamalı Hukuk Kliniği derslerinde öğrenciler, avukatlık hizmetinden yararlanma ve hukuki bilgiye erişme olanağı sınırlı olan kişilerle buluşarak, onlara hukuki bilgi desteği sunmuştur. Gündelik Hayatta Hukuk Kliniği çalışmaları kapsamında ise Adalet Bakanlığı’nın izni sayesinde, İstanbul’da bulunan bazı cezaevlerindeki (Bakırköy, Maltepe, Ümraniye) hükümlü ve tutuklulara hem cezaevi hayatında hem de cezaevi dışında ihtiyaç duyabilecekleri hukuki bilgiler verilmiştir. Gündelik Hayatta Hukuk Kliniği, 2005 yılında, Sabancı Üniversitesi Eğitim Reformu Girişimi (ERG) tarafından belirlenen, “Eğitimde İyi Örnekler” arasında yer almaya layık bir eğitim modeli olarak kabul edilmiş ve bugün Türkiye’deki üniversitelerde yürütülen klinik çalışmalarının öncüsü olmuştur.

Zaman içerisinde sosyal ve teknolojik gelişmeler doğrultusunda öğrencilere sunulan hukuk kliniği derslerinin de kapsamı genişlemiştir. Hukuk kliniğinin temelinde yer alan topluma hizmet anlayışı, bugün BİLGİ Hukuk Fakültesi bünyesinde verilmekte olan Kadının Adalete Erişimi, Uygulamalı Siber Haklar, Startup (Girişim) Hukuku ve Uluslararası Ticaret Laboratuvarı derslerinde yapılan çalışmalarla devam ettirilmektedir. Kadının Adalete Erişimi kliniğinde, adalete erişim ve bilgilenme konusunda zorluk çeken, haklarını korumak amacıyla başvurabilecekleri yasal yolları ve prosedürleri bilmeyen kadınların bilgilendirilmeleri ve doğru şekilde yönlendirilmeleri sağlanmaktır. Uygulamalı Siber Haklar kliniğinde ise ağırlıklı olarak İnternet ile ilgili temel hak ve özgürlük ihlallerinden ifade özgürlüğü özelinde çalışmalar yapılmakta ve yine esas olarak toplumdaki dezavantajlı grupların adalete erişimine katkı sağlamasını hedeflenmektedir. Startupların günümüzde hızlı bir şekilde çoğalmasının doğurduğu ihtiyaçları karşılamayı hedefleyen Startup (Girişim) Hukuku kliniğinde ise öğrenciler girişimcilerle bir araya gelmekte ve onlara ilgili oldukları alanda hukuki destek sunmaktadır. Başta uluslararası ticaret ve yatırım hukuku olmak üzere uluslararası ekonomik hukuka odaklanan, proje tabanlı Uluslararası Ticaret Laboratuvarı uygulamalı dersinde, öğrenciler bir seminere katılmakta ve gelişmekte olan bir ülke hükümeti, uluslararası bir kuruluş, bir STK veya bir KOBİ adına yapılan bir proje üzerinde dönem boyunca ilgili öğretim üyelerinin gözetiminde ve uzman danışmanlarla birlikte çalışmaktadır.